Insanlar neden Cantr oynamiyor?
Posted: Tue Sep 13, 2005 8:22 am
Cantr'ı büyük bir hevesle arkadaşlarına söyleyip, sonra uzun uzun anlatıp, hatta başvuru kısımlarında iteleyip, merakla kabul almalarını bekleyip, oyun içinde de tanışma faslından sonra reaksiyon bekleyen.. ama bulamayan(!) tüm cantr oyuncuları adına..
Arkadaşlar,
Malum oyunumuz bir sosyal simülasyon oyunu.. tabii ki üç - beş kişi oynayınca nasıl bir toplum olacağı tartışılır. Gönlümüzden geçen şööle sürüyle oyuncu olsa, monoloğa girmesek, şizofreniye düşmesek niyetiyle Cantr'ın neden dilimizde yaygınlaşmadığını tartışalım, ne yapabiliriz diye düşünelim istedim.
Elimdeki veriler şööle:
* En kalabalık toplum İngiltere.. doğaldır oyun orda başlamış falan diyoruz
* Polonya niye bu kadar kalabalık? Ne yapmışlar? 2 üzeri "n" faktörü meselesi mi.. yosa kültürel bir farktan falan mı kaynaklanıyor. Bilgisi olan varsa buyursun...
* Bana gelen eleştirilerden birisi şuydu:
- Ya güzelim niye oynamıyonuz Cantr?
- E, bi ıspanak topluyonuz başka bir şey yok.. ne oynayacam
Bu mevzuyu demir çağına geçerek, hatta yeni diyarlar ve yemekler bularak aştık diye düşünüyorum ama, gene de üzerine tartışılabilir.
* "İnsanın oyunda bir amacı olması lazım" başka bir eleştiri.. katıldığım da bir eleştiri. Bir güdü lazım, bir şeyin parçası olmak lazım. Bizim şehir için ya da ekipman için uğraşmamız gibi.
Bu noktada iki öğe olabilir diye düşünüyorum. a) İnsanlar bir güdü ya da amaç edinecek kadar uzun cantr oynamıyor.. girer girmez de olmaz. Biraz çaba veriecksin yani.. ki bu dertli bir paradox çözülmesi
İkincisi insanların bir amaç edinmesine engel oluyor olabiliriz eski oyuncular olarak. Mesela onları aramıza kabul etmiyor, onlar ile konuşmuyor, onlara bir görev vermiyor olabiliriz örneğin (ki bunun da tam tersi yönde çalıştığımız inancındayım.. gerçi yeni oyunculara yardım etmek ile onların bir kişilik kazanmasına yardım etmek farklı şeyler)
Belki insanlara şehir de roller verilmeli, katılımcı bir yol izlenmeli ama bu sefer de verilen ama yapılmayan görevler ya da sürekli uyuyan meclis üyeleri gibi sorunlar çıkıyor.
* "Oyna ben nadir girebiliyorum, girince de bir sürü yazı oluyo, sıkılıyom, okumuyom" sorunu.. e okumazsan sıkılırsın tabii! olan biteni de anlamayınca iki gün sonra bırakırsın..
Neyse gelelim ne yapılabileceği mevzusuna.. şimdi bu adamlar üşeniyo, sıkılıyo diye biz gereksiz konuşmaları kısmalı mıyız sizce?
* "herkez konuşuyo bi şey anlamıyom" sorunu.. ya bu kişilere ad verme olayını algılamıyo yurdum insanı.. tüm oyunu "yirmili yaşlarında bir adam" konuşmaları içerisinde seyrediyorlar. Diğer mevzular sorun değilde, bu ciddi engel yaratıyor oyun adına. Ne bileyim, proje açıp, içine malzeme koyup, tekrar participitate etmek zor zenaat kendi kendine bulamsı hakkaten de, onu sorup da öğrenebiliyor gene insanlar.. bu isim mevzusunun değiştirlebildiğine ayıkılmıyo diye düşünüyorum. Zira ben sonrasında geri besleme alırken tesadüfen fark ediyorum kişilere isim vermediklerini..
Yeni login olurken, ya da girişe bir yere yeni oyuncular için bunu detaylıca anlatan bir yazı mı konsa acaba?
* Az sonra (bu postu yazınca yani) gidip FAQ ları Türkçeye çeviricem.. yeni giren oyuncuları oraya yönlendirebiliriz diye düşünüyorum
* Benim oyunda haritam olmasa.. oyun çok soyut, uçsuz, sınırsız hava da kalırdı diye düşünüyorum. Bu anlamda yer ve malzeme bilgisi bence oyuna bağlanmada plan yapmada çok etkili.. yeni giren oyunculara mutlaka bu haritaları iletmeliyiz diye düşünüyorum
*vs'sini de sizden alalaım..
Arkadaşlar,
Malum oyunumuz bir sosyal simülasyon oyunu.. tabii ki üç - beş kişi oynayınca nasıl bir toplum olacağı tartışılır. Gönlümüzden geçen şööle sürüyle oyuncu olsa, monoloğa girmesek, şizofreniye düşmesek niyetiyle Cantr'ın neden dilimizde yaygınlaşmadığını tartışalım, ne yapabiliriz diye düşünelim istedim.
Elimdeki veriler şööle:
* En kalabalık toplum İngiltere.. doğaldır oyun orda başlamış falan diyoruz
* Polonya niye bu kadar kalabalık? Ne yapmışlar? 2 üzeri "n" faktörü meselesi mi.. yosa kültürel bir farktan falan mı kaynaklanıyor. Bilgisi olan varsa buyursun...
* Bana gelen eleştirilerden birisi şuydu:
- Ya güzelim niye oynamıyonuz Cantr?
- E, bi ıspanak topluyonuz başka bir şey yok.. ne oynayacam
Bu mevzuyu demir çağına geçerek, hatta yeni diyarlar ve yemekler bularak aştık diye düşünüyorum ama, gene de üzerine tartışılabilir.
* "İnsanın oyunda bir amacı olması lazım" başka bir eleştiri.. katıldığım da bir eleştiri. Bir güdü lazım, bir şeyin parçası olmak lazım. Bizim şehir için ya da ekipman için uğraşmamız gibi.
Bu noktada iki öğe olabilir diye düşünüyorum. a) İnsanlar bir güdü ya da amaç edinecek kadar uzun cantr oynamıyor.. girer girmez de olmaz. Biraz çaba veriecksin yani.. ki bu dertli bir paradox çözülmesi
İkincisi insanların bir amaç edinmesine engel oluyor olabiliriz eski oyuncular olarak. Mesela onları aramıza kabul etmiyor, onlar ile konuşmuyor, onlara bir görev vermiyor olabiliriz örneğin (ki bunun da tam tersi yönde çalıştığımız inancındayım.. gerçi yeni oyunculara yardım etmek ile onların bir kişilik kazanmasına yardım etmek farklı şeyler)
Belki insanlara şehir de roller verilmeli, katılımcı bir yol izlenmeli ama bu sefer de verilen ama yapılmayan görevler ya da sürekli uyuyan meclis üyeleri gibi sorunlar çıkıyor.
* "Oyna ben nadir girebiliyorum, girince de bir sürü yazı oluyo, sıkılıyom, okumuyom" sorunu.. e okumazsan sıkılırsın tabii! olan biteni de anlamayınca iki gün sonra bırakırsın..
Neyse gelelim ne yapılabileceği mevzusuna.. şimdi bu adamlar üşeniyo, sıkılıyo diye biz gereksiz konuşmaları kısmalı mıyız sizce?
* "herkez konuşuyo bi şey anlamıyom" sorunu.. ya bu kişilere ad verme olayını algılamıyo yurdum insanı.. tüm oyunu "yirmili yaşlarında bir adam" konuşmaları içerisinde seyrediyorlar. Diğer mevzular sorun değilde, bu ciddi engel yaratıyor oyun adına. Ne bileyim, proje açıp, içine malzeme koyup, tekrar participitate etmek zor zenaat kendi kendine bulamsı hakkaten de, onu sorup da öğrenebiliyor gene insanlar.. bu isim mevzusunun değiştirlebildiğine ayıkılmıyo diye düşünüyorum. Zira ben sonrasında geri besleme alırken tesadüfen fark ediyorum kişilere isim vermediklerini..
Yeni login olurken, ya da girişe bir yere yeni oyuncular için bunu detaylıca anlatan bir yazı mı konsa acaba?
* Az sonra (bu postu yazınca yani) gidip FAQ ları Türkçeye çeviricem.. yeni giren oyuncuları oraya yönlendirebiliriz diye düşünüyorum
* Benim oyunda haritam olmasa.. oyun çok soyut, uçsuz, sınırsız hava da kalırdı diye düşünüyorum. Bu anlamda yer ve malzeme bilgisi bence oyuna bağlanmada plan yapmada çok etkili.. yeni giren oyunculara mutlaka bu haritaları iletmeliyiz diye düşünüyorum
*vs'sini de sizden alalaım..