Elestriler & Öneriler

Turk oyuncularin bulusabilecegi, karakter disi tartisma forumu

Moderators: Public Relations Department, Players Department

User avatar
Yoldash
Posts: 112
Joined: Mon Jul 04, 2005 10:41 pm
Location: Ankara, Turkey

Elestriler & Öneriler

Postby Yoldash » Sat Oct 15, 2005 1:33 pm

Sevgili Cantryanlar,
Bu batağa batmış tüm arkadaşlar olarak.. hergün hepimiz Cantr'a uzun vakitler ve efor harcıyoruz. Düştük, çıktık, uğraştık,didindik, kavga ettik, eleştirdik.. bu sürece hitaben bir kaç kelam etme niyetindeyim.

Aslında bu yazıyı üçüncü yazışım, ilk iki seferde veritabanı çöktüğü için kayıt edemedi. Ben de fırsattan istifade dilini biraz daha hafifletmem gerek galiba fikrine kapıldım. Demem odur ki, yazacaklarım şahsi algılanmasın, gönderme olarak da düşünülmesin.

Eleştirilere yönelik:

Tipik bir şekilde dakika bir Türklüğümüzü sergiliyoruz tabii.. Jos Cantr'ı Türklerden korusun dedirtecez yakında sanırsam.

Şimdi hepimiz çeşitli zamanlarda oyuna eleştiri getiriyoruz. da.. bunun da yolu var yordamı var. Şu eleştirileri işe yarar hale getirmek adına şunları düşünüyorum:

1) Kendi kendimize homurdanıp, sokranmanın bir faydası yok. Bir eleştiri yapılacaksa bunu ilgili makama ileterek yapmalıyız. Yani, gelip de bana "abi oyunun şurası çok kötü.. şurası çok saçma.." deyince bir şey değişmiyor, elimize de bir şey geçmiyor.

Eleştirilerin ilgili departmanlara gönderilmesi ya da foruma yazılması lazım.. yoksa tavada su dövmüş oluyoruz.. bir de gereksiz yere oyundan soğutuyoruz kendimizi.

2) Bir eleştiri ya da öneri getirmeden önce yapılması gerekenler de var tabii.. memlekette en çok atlanan basamaktır kendisi bu arada.. :

- Mevcut durum niye böyle? Bir sebebi var mı, yoksa düşünülmemiş mi?
Örneğin hayvan adları çevrilmemiş.. sorarsanız öğreniyorsunuz ki "çevirilemiyorlar".. üstünde çalışılmakta. Ya da "niye 200 dakika limiti var, ne gerek var?" sorunca ilgili şahıs diyor ki "olmayınca server çöküyor" sen de "hıı.. tamam" diyorsun. uzun lafın kısası önce bir soracaksın. Daha oyuna girdiğinin ikinci gününde şu yanlış bu yanlış demekle olmuyor.

- Bir öneri getirmeden önce bu öneri daha önce konuşulmuş mu diye sorulmalı
Forumda biliyorsunuz bir "Öneriler(Suggestions)" bölümü var.. valla çok uzun o yüzden ben de okumuyorum.. ama Uğur'a soruyorum, böyle bir konu konuşuldu mu diye.. çünkü 2000 cantr oyuncusu da armut toplamıyor biz düşünürken.

-Önerinin Cantr'a uygunluğu içinde iki krater var.
İlki.. bilgisayar programına uygun olması; ikincisi cantr ruhuna uygun olması.. bu noktada MUD, FRP ya da Ultima gibi düşüncelerimizden değil cantr kültürünü ele almak gerekli.. onun için de bir süre diğer adalarda oynamak, ya da oynayan oyuncuların tarzına bakmak lazım. Eski köye yeni adet getirmek biraz iddialı bir çaba

3) Bir konuyu eleştirirken, çözüm önerisi ile beraber gelmek de önemli bir mevzu tabii.. Ama en önemli kısım bence gözden kolayca kaçan şu nokta: Ya! bu bir oyun.. bu oyunda böyle bir oyun.. limitleri içerisinde artısı eksisiyle bu kadar.. insanlar tarafından desteklendikçe ilerliyor.. departmanlara başvurup çalışmak lazım.. beğenmiyen de beğenmeyecek.. zorla da oynatılmıyor.. gene de, ilerlemekte, sürekli gelişimi, ben kendi 3-4 aylık sürecimde gördüm

4) Yanlış anlaşılmasın.. kimse eleştirmesin, öneri getirmesin demiyoruz.. hatta bir açıklık varsa biz bulmayacazda kim bulacak.. hatta bu mısır niye yenmiyo!.. zırh niye yok!.. dövüşlerde niye retallation yok.. menzilli silah / melee ayrımı eksik.. dinamik isim istedik haftaya geliyor mesela..

Oyun tarzına yönelik eleştiriler:

Oyunda açık noktalar var.. doğal olarak her oyuncu buna kendi çapında bir çözüm getiriyor.. Örneğin: doğum ve OOC bilgiler..

20 yaşında doğuyor muyuz.. 20sine kadar kenarda uyuyormuyuz, adaya gemi kazasıyla mı düşüyoruz, gökten zembillle mi iniyoruz.. tartışılır (hatta oyun içi tartışma yaratıyor.. dini inançlar falan, hayatta da aynı zaten). Mühim de değil bence. Önemli olan sonrası..

OOC bilgi kullanımı sorun olabilmekte .. bu konuda benim mottom şudur:

* Karakterlerimizin belirli bir algısı, game-in bilgisi, ve gözü var. Hepimiz çıplak bir şekilde gezerken.. ben karşımdakini çıplak olarak görürken... "çantasından ıspanak çıkarır" lafı okursam.. beni rahatsız ediyor.. çünkü olmadığını görüyoruz.

* Bir karakter büyücü ya da şövalye olduğunu söylüyorsa.. desin.. role-play'e renk katar.. çünkü bakınca olmadığını göremiyorum.. haa büyü yap dersin yapamaz.. ya yalancıdır ya delidir dersin. Gemi kazasında dştüm diyebilir.. bilememki ben öyle mi değil mi.. mümkün yani.

Bununla beraber hiç bir karakter role-play muhabbeti ile Ana-Kuralı ihlal edemez hatırlatalım.. yani sen büyücü olduğun için, ben diğer karakterlerin yerini hissediyorum ayağına yatamazsın..

* Ama yeni doğmuş bir karakter Nairis'ten memnun değilken, kimseyle bunu oyun içinde konuşmamıssa.. (konuşunca duyuyoruz) ya da özelden konuşmamışsa (onu da görüyoruz) kalkıp bana Mezhin diye bir yer varmış.. nasıl gidecez demesin! Yani faul-play yapcaksanız da.. kılıfına uydurun. yerde harita var.. al bak.. sonra "Burda Mezhin diye bir yer gözüküyor neresi" de.

* Eşyalara yönelik olarak.. elimizde bir alet olmaması taşdevrinde olduğumuz anlamına gelmemekte.. yani şarap yok mesela yanımızda, *şarabını çıkarıp içer* yazamazsın ama "keşke şarap olsaydı da içseydik" diyebilirsin.

Neyse.. uzamasın.. konu açıldıkça konuşuruz. Kabası böyle
Last edited by Yoldash on Mon Oct 17, 2005 5:48 am, edited 3 times in total.
Yoldaş G. ILGAR
-----------------------------
<i>Knowledge is burden..</i>
Guest

Postby Guest » Sat Oct 15, 2005 4:50 pm

Süper bir yazı kutluyorum.. Umarım herkes böyle oynar....
dwfu
Posts: 1
Joined: Wed Aug 03, 2005 3:33 pm

Postby dwfu » Sat Oct 15, 2005 7:10 pm

Dediklerine cok ama cok katiliyorum yalniz unutmamak gerekir ki oyunda gercekten 'rol yapmaya' yeni baslamis arkadaslar var (ornegin ben). Onlar icin gercek hayattan siyrilip boyle bir oyun oynamak o kadar da kolay degil. Ayrica senin de belirtigin gibi baska amacli daha cok vurduya kirdiya buyuye dayanan 'rol yapma' oyunlarini oynayan arkadaslar da daha Cantr in kendi dunyasina alismamis olabilirler. Iki gruba da hosgorulu davranmaliyiz ve uyarilarla Cantr turk adasini (yavas yavas) bir sekilde duzene sokmaliyiz.
Bu konuda forumun onemi gercekten buyuktur. Umarim kullanim artar, boyle elestirilerin de devami gelir.
User avatar
Veysi
Posts: 26
Joined: Wed Oct 12, 2005 10:32 am
Location: istanbul

Postby Veysi » Mon Oct 17, 2005 5:03 pm

Eleştirilere katılıyorum. Ama oyun yeni başlayanlara çok komplike görünüyor. O yüzden farkına varamadıkları inceliklere (eleştirmeden önce yapılması gerekenler adı altında Yoldaş belirtmiş) forumları takibederek ya da eski oyunculara danışarak ulaşabilirler.

Burada forumla olan ilgi ve forumun gerekliliği öne çıkıyor. Oyuncular forumu kullanmaya teşvik edilmeli.
User avatar
meddah
Posts: 57
Joined: Sat Sep 30, 2006 3:05 pm

Postby meddah » Tue Feb 27, 2007 3:21 pm

Uygun yer bulamadım, herhalde en uygunu burasıdır diye buraya yazıyorum. İcabında bununla ilgili bir başlık açabiliriz sonra.

Konumuz; "Talan edilmiş yumurtalar".
Şimdi, ben oyun içinde bu ifadeyle karşılaştığımda bir garip oluyorum, çevirenin iyi niyetine sığınarak (Kimin çevirdiğini bilmiyorum, ben herşeyi Yiğit çeviriyor sanıyordum, uyarı aldım az evvel, Kerem veya Yoldaş da olabilir diye, ondan böyle ortaya sallıyorum).
Evvela, sondaki çoğul ek biraz eğreti duruyor. Yani, "Bir miktar küçük kemik", "Bir miktar tütsülenmiş et", derken "Bir miktar talan edilmiş yumurtalar". Birinden birinde bir problem var.

İkinci olarak, orijinal hali olan "scramble" talan edilmekten ziyade yumurtayı çırpıp yağda kızartmaya tekabül eden bir eylem. Belki talan etmek yöresel bir deyiştir, bilmiyorum. Ama oyun içinde bunu pişirme taşı ve yakacak madde kullanarak yapıyoruz, ortaya çıkan ürüne bu materyallere uygun bir isim versek.
User avatar
ebenezer
Posts: 271
Joined: Sat May 06, 2006 8:53 pm
Location: İstanbul/Turkey

Postby ebenezer » Tue Feb 27, 2007 3:56 pm

Ben oyunun çevirilerine hiç bakmadım açıkçası ve sanmıyorum ki Yiğit ya da Yoldaş da böyle bir çeviri hatasına düşsün. Bunu dile getireyim bir ara. Ben ilk gördüğümde dikkat etmemiştim herhalde yumurtalar bozuldu sandım. Çok büyük ihtimal Türk olmayan birisi sözlükten baktı çevirdi bilmediğinden dolayı. Hadi tekil çoğul hadisesi o kadar dert değil ama talan edilmiş denince insanın aklına başka başka şeyler geliyor :D
User avatar
yigit
Posts: 76
Joined: Thu Nov 18, 2004 9:27 am
Location: Ankara

Postby yigit » Tue Feb 27, 2007 8:12 pm

A, siz hiç demez misiniz talan edilmiş yumurta diye? Biz çok severiz kahvaltıda. Bir de tarumar edilmişi olur, o daha lezzetlidir. Yalnız moloz içinde kalıyor bütün mutfak, hep yapamıyoruz.

Şaka bir yana, evet biz çevirmenler çevirmişiz. Epey eski, herhalde Cantr'ın hızlıca çevrildiği zamanlardan kalmış. Ben gerçekten daha önce duymuştum kullanıldığını, ama yine de çırpılmış yumurta olarak değiştirdim.

Bu arada bunları Türk olmayan kimse çevirmiyor arkadaşlar, bilesiniz. eskiden Uğur ve Yoldaş, şimdilerde de ben. Son iki haftadır savsakladım gerçi. Yine de en çalışkan çevirmen ekibi biziz.

Başka böyle uygunsuz çeviriler görürseniz söyleyin, düzeltelim. Elden geldiğince yapılmış çevirileri değiştirmemeye de çalışıyoruz elbette de, bunun gibi ayrık duranlara müdahale edelim.
User avatar
Neva
Posts: 127
Joined: Mon Aug 14, 2006 10:46 am

Postby Neva » Wed Feb 28, 2007 8:11 am

ebenezer wrote:Ben ilk gördügümde dikkat etmemistim herhalde yumurtalar bozuldu sandim.


Ister istemez gözümde canlandiriyorum.. Monitörün karsisinda, "Gene yumurtalara dadanmislar, ne istiyorlar, ne anlıyorlar sunlari talan etmekten" diye hayıflanmanı..

yiğit wrote:Bir de tarumar edilmisi olur, o daha lezzetlidir.


:lol:

Pişkin Dil Departmanı Membranı.. Pek güldük, pek eğlendik..

Return to “Turk Oyuncular (Turkish)”

Who is online

Users browsing this forum: No registered users and 1 guest