Page 4 of 4

Posted: Fri Nov 03, 2006 11:14 pm
by ebenezer
Vay be bir zamanlar neymiş burası... :cry:

Posted: Fri Nov 10, 2006 12:25 pm
by meddah
Bir önceki sayfanın muhteviyatından devamla...

Bir tarafta oyunu kısa bir süredir oynayıp, beklentilerinin karşılığını bulma - bulamama çizgisinde sallantıda olanlar; öbür tarafta da eski topraklardan "şu işleri bir düzene soksak da oyunu bıraksak" havasında olanlar görüyorum, seziyorum.

Arkadaşım; yapmayın, etmeyin!

Yeni başlayanlar için; "Ne bekliyorsunuz? RP işte. Oturup bir şehirde kendi kendinize işler yapmak da gerekirse size zevk verebilir; cantr muhakkak ki 'ıspanaklı chat' değildir" demek mümkün.

Eski toprakların ise "düzene sokacağı" işleri şiddetle merak etmekteyim.

Posted: Tue Jan 09, 2007 12:33 pm
by starbuck
Bu gazete isi beni sardı kendimi yeterince gelistirince bi bina kurup yayın hayatına atılıcam.. sehrin bi sekilde dünyadan haberdar olması gerekir.. :D

Posted: Wed Jan 10, 2007 8:06 am
by meddah
Öncelikle ulaşım ve iletişim ağlarının geliştirilmesi üzerinde çalışılmalı sanki. En azından gazete fikri bu çerçevede de düşünülmeli.

Ben "Tercüman-ı Ahval-i Hgorian" dan evvel "Tevarih-i Ali Hgorian" üzerine yoğunlaşma taraftarıyım.

Hatta buradan diğer başlığa da gönderme yapıp, "Keşke Hgorian Ansiklopedisi oyun içinde yazılsaydı" diyorum.

Posted: Mon Feb 19, 2007 7:26 am
by Gizli
Selam arkadaslar ben oyunu yeni gördüm. Eger rpg açisindan yeterince doyurucu ise diger arkadaslarima da önerecegim. Her neyse benim sormak istedigim bazi sorular var:

- Öncelikle bu baslik bu sorular için dogru yer mi? (:

- Karakterler bu dünya ile ilgili neler biliyor? Yani yasadigim adanin adi Hgorian mi? Yasadigim yer bi ada mi? Simdiye dek hiç mi elimden bir sey gelmemis? Konusmak disinda hiçbir sey bilmiyor muyum? Konusmayi biliyorsam kiminle konusmusum da ögrenmisim? 20 yildir kimseyle nasil olur da iletismemisim? Nedir yani olay ben anlamadim. Yani bir giris yazisi olustursak daha iyi olmaz mi? Ne bileyim bi "Uyandiniz ve geçmisinizle ilgili hiçbir sey hatirlamiyorsunuz" gibi bir giris bile hiç yoktan iyidir. Kaçiniz saglam bir oyuna backgroundsiz karakter yarattiniz?

- Hayat sadece tok kalarak mi sürdürülüyor? Karakterime yasamasi için kaç gün için ne kadar yemek yedirmem lazim?

Daha aklima geldikçe yazarim

Posted: Mon Feb 19, 2007 8:33 am
by yigit
Merhaba Gizli,

Dünyanın en güzel oyununa hoşgeldin. (ne? ne bakıyonuz!?) :)

- Öncelikle bu baslik bu sorular için dogru yer mi? (:

Çok incesin. Neden olmasın, aslında gayet de sık sorulan bir soru bu. Burada tartışalım, sonra ben özetler "Yeni Başlayanlar için Cantr"a yazarım.

Karakterlerin bu dünya ile ilgili olarak ne bilip ne bilmedikleri malesef hiçbir yerde net bir şekilde madde madde yazmıyor. Çeşitli oyuncuların çeşitli yaklaşımları var. Ben genel olarak kabul gören konuları özetleyeyim:
Karakterimiz, doğduğu anda,
    Cantr dünyasında nerede olduğunu bilmiyor.
    Bulunduğu yerdeki insanları tanımıyor.
    Cantr dünyasında neler olup bittiğini bilmiyor.
    Kendi yeteneklerini bilmiyor.
    Wiki'de yer alan her türlü teknik bilgiyi, yani hangi alet edevatın hangi malzeme ve araçlarla kaç günde yapılacağını biliyor.
Simdiye dek hiç mi elimden bir sey gelmemis? Konusmak disinda hiçbir sey bilmiyor muyum? Konusmayi biliyorsam kiminle konusmusum da ögrenmisim? 20 yildir kimseyle nasil olur da iletismemisim?

Şöyle düşün: Cantr'da insanlar 20 yaşında dünyaya geliyorlar. Bu yüzden 20 yıldır gerçekten kimseyle konuşmamışsın. Ama 20 yaşında olduğun için konuşmayı biliyorsun, biraz hayat tecrübesine ve temel becerilere sahipsin. Nasıl bıçak yapılacağını biliyorsun, para kazanmak için ticaret yapılabileceğinin farkındasın, ama hiç bıçak ve ticaret yapmamışsın. Aşkın ne olduğunu biliyorsun ama hiç aşık olmamışsın.

Bütün bunlar çok yerli yerine oturmuyor elbet, bu yüzden doğum, 20 yaş öncesi, aile gibi konularda, yeni başlayanların da kısa sürede uyum gösterdiği koyu bir tabular grubu var. Pek konuşmuyoruz biz bunları. Bakıyoruz, a, biri daha doğdu, merhaba, adın ne, aç mısın? Efendim? Gençliğinde annenle dağlarda gezdin ve bu yüzden adın dağgezer mi? Tamam, sen al bu ıspanakları, dinlen biraz, yeni doğanların kafası hep karışık olur, çok normal, birkaç güne kendine gelirsin.

Karakter geçmişi konusunda da çözümümüz, karakter geçmişini olaylardan değil, kişilik özelliklerinden oluşturmamız. Bu konuda da çeşitli oyuncuların çeşitli yaklaşımları var, ben şahsen bir karakter yarattığımda, bu karakterin kolay kolay değişmeyecek kimi kişilik özellikleri ve belki de değişebilecek kişilik özellikleri oluyor, gerisini çevreye bırakıyorum, karakterlerim kısmen değişiyorlar hayatları boyunca.

Hayat tok kalarak ve hayvanlar ve insanlarca saldırıya uğramayarak sürdürülüyor, evet. Ne kadar yemek yemen gerektiğine wiki'den ulaşabilirsin, çok yuvarlak konuşalım, bir günlük yemek toplamayla beş gün doyulur örneğin.

Ama başka yerlerde de anlattık çokça, kimse ıspanak toplayıp yemeye yaşamak demez Cantr'da. Sosyalleşmeye başlayınca, o zaman tadı çıkıyor asıl. Örneğin şimdi burada söyleyemeyiz ama, neler oluyor neler şu sıralarda bir bilsen. :)

Tekrar hoşgeldin.

Posted: Mon Feb 19, 2007 10:58 am
by meddah
yigit wrote:(ne? ne bakıyonuz!?) :)


Çok bir "hayatında en önemli şey Cantr" gördük seni bugün de Yiğit, ona bakıyorduk.

Posted: Tue Feb 20, 2007 2:29 am
by ebenezer
Ya konu ile alakası yok ama Yiğitin mesajları gördükçe düşünüyorum da LD ye daha iyi bir üye bulamazlarmış açıkçası adam maaşallah ansiklopedi gibi :)

Posted: Tue Feb 20, 2007 10:07 pm
by Egemen Görçek
Selamlar,

Benim ilk günüm. wikiden ve buradan okuduklarım ile oyuna başladım. yiyecek birşeyler yopladım üstüne sağolsun bir arkadaş bir iki parça yiyecek verdi. yani en azından ölmeyeceğim :D.

ben,m sormak istediğim şu. Anladığım kadarı ile içinde bulunduğumuz topluluk içerisinde sosyal olarak bir yer edinmeye ve çevreyi tanımaya başlamalıyız. bir yandan da birşeyler üreterek konumumuzu (Ki konum demek çok doğru değil söylemek istediğim yeri geldiğinde bir şeye ihtiyaç duyulduğunda ticaret yapmayı denemek için elimzde bir şeyler olmalı di mi?)sağlamlaştırmalıyız. birşeyleri üretilmesi için neler gerektiğini biliyoruz. peki bu malzemeler elimizde olsa hemen üretmeye başlayabilir miyiz? yoksa bir usta bulup kendimizi eğittirmemiz mi lazım?

Şimdilik bu kadra aklıma geldikçe sorarım. Tabi sorularımdan herhangi birini cevaplamanız dfoğru olmayacaksa anlayışla karşılarım. oyunun tadı bozulmamalı ne de olsa :D

Posted: Wed Feb 21, 2007 4:41 am
by meddah
Aslında bu sorunun cevabı Yiğit'in şu ara parantezinde gizli:

yigit wrote:Nasıl bıçak yapılacağını biliyorsun...


Bunun üzerine tartışılabilmekle beraber, karakterlerimiz oyun içindeki alet yapım menüsünde (ki sayfanın en altında yer alan, orak-çekiçe benzeyen kutucuktur kendisi) yer alan tüm aletlerin nasıl yapılacağını biliyorlar.

Tartışılabilir kısmı da şu oluyor, karakterlerimiz hayatlarında hiç arbalet görmemişler ama arbalet yapmayı biliyorlar. Önce birinin elinde arbalet görmeleri, ondan sonra yapmaları daha makul, RP'ye daha uygun olur mu, olmaz mı?

Ama tabi anti-tez de hazır. Zira karakterlerimizin 20 yaşına kadar ne halt yedikleri muamma. Şöyle ki;

- Ne yapıyorsun Abuzittin?
- Arbalet abi.
- O ne be?
- Silah abi, etkili bir silah.
- Oğlum, nerden buluyorsun böyle şeyleri, nerden aklına geliyor? Harbulet mi gördün hayatında?
- Görmüştüm abi, 16 yaşındaydım, bi amca gördüydüm, onda vardı.

veya...

- Abuzittin, gene ne halt ediyorsun evladım?
- Radyo yapıyorum abi. Uzak bir yerdeki biriyle iletişim kurmak için.
- E, yuh be oğlum, bunu nerden öğrendin, yuh artık.
- Ortaokulda abi, Fen dersinde.

Posted: Wed Feb 21, 2007 1:30 pm
by Egemen Görçek
Şimdi benim şöyle bir sorum olacaktı. Bulunduğum yerde biri çeşitli diller arasında bir sözlük bırakmış. ben de bir kopyasını çıkarıp aldım. Artık karakterimin ikinci günü olmasına rağmen o kelimeleri bildiğini varsayabilir miyim? Yani elnideki notlara bakıp karşılık veriyor (Tabi cümle kurarak değil sadece basit kelimneler ile) diye farz edebilirim sanırım. Tahminen bunun cevabı evettir. Mantık böyle göstermektedir ama ben riske girmeyeyim dedim. :D

Posted: Wed Feb 21, 2007 1:53 pm
by yigit
Evet doğrudur. Eğer karakterine söylenenler o kağıtta varsa, o kağıttan onlara karşılık da bulunabiliyorsa, baka baka konuşabilir, hiç bir sakıncası yok. Gittikçe daha az bakmaya da başlayabilir zamanla. Buna oyun içinde dil öğrenmek deniyor. Genel olarak biraz zamanla, tecrübeyle ilerletilmesi tavsiye ediliyor. Tabi hızlı öğrenecek karakter var, yavaş öğrenecek karakter var.


Ayrıca bir grup Cantr oyuncusu diyor ki: "Nereye kadar arkadaşım? Bir karakterim eğer başka bir dil konuşan karakterlerle 5 yıl aynı yerde yaşarsa (100 dünya günü), artık karakterimizin o dili bildiği kabul edilsin, biz de hiç sözlük mözlük kasmadan girelim internetten online çevirmen kullanalım, anlaşalım onlarla."

Oyuncular Departmanı, yanlış bilmiyorsam, buna "olur" demiyor. Israrla onaylamıyor bunu.

Açıkçası ben de online çeviri sitelerinin işin bütün heyecanını kaçırdığını düşünüyorum. Benim bir karakterim, benim gerçek hayatta bilmediğim bir dili oyun içinde biraz öğrendi ve ben o dili onun hazırladığı sözlükten çat pat konuşup yabancılarla vay canına hakkaten anlaşabilmekten o kadar mutluyum ki anlatamam.

Posted: Sat Mar 10, 2007 6:10 am
by caLh
merhaba bende dün üye oldum ve zevkle oyunu oyncam gibi görünüyor ama kafama bi soru takidi; ve bunun cevabini bulamadim yeteneklerimiz o isle ugrastikça artiyor mu?? bana artmasi mantikli geliyor ama yne de bi srym dedim

Posted: Sat Mar 10, 2007 10:54 am
by Egemen Görçek
Evet artıyor. Ama bunun ne kadar sürede bir kademe arttığı konusunda yorum yapamam. Sadece şimdiye kadar benim bir yeteneğimin arttığını biliyorum.

Posted: Sat Mar 10, 2007 11:31 pm
by meddah
Eskiler derler ki, en kolay ve çabuk artan yetenek "avcılık" dır. Tabi bunda her 8 Cantr saatinde bir, birden fazla hayvanı muhtelif şekillerde tartaklama imkanının payını yadsımamak lazım.
Yine eskiler, oyun yönetiminden aldıkları bilgiler doğrultusunda derler ki, yetenekler kullanım / zaman orantısı dahilinde artmaktadır. Tabi bu durumu o yeteneklerin artışını birebir takib edebilecek sabır enginliği doğrultusunda değerlendirmek lazım.

Politik bir cevap vermek gerekirse: Yetenekler işlendikçe artmaktadır sevgili Hgorian vatandaşları, müsterih olun.