Cantr II Discussion Forum

Ben merak ettiğim bir konuyu gündeme getirmek istedim, ne de olsa yavaş yavaş canlanmakta forum.. Herkesin bir diyeceği olur ümidini taşıyorum..

Tam olarak bahsetmek istediğim şey, karakterin karakterini neye göre belirlemeyi tercih ettiğimiz.. Mesela ben, karakterlerin hepsini tabula rasa olarak sürdüm piyasaya.. Daha sonra doğdukları yer, başlarından geçen olaylar hepsini ister istemez farklı kıldı.. Hani hiç birine hali hazırda bir rol vermedim.. Cantr' ın giriş sayfasındaki açıklamada söz edildiği üzere, "Bu karakterim de lider ruhlu olsun" ya da "Bu karakterim şair olsun şiir yazsın" tadında.. Ama gün gelir bir karakter aşık olur, ne bileyim karşılık bulmaz ya da sevdiğini kaybeder çöllere düşer gibi arabesk haller ile karşılaşırsa da o karakterden savaşçı ya da idareci olması beklenemez, kendisi ister istemez şair ya da deli olmak yönünde önemli bir yolu tepmiştir zira kaderin cilveleri ile.. Ya siz nasıl yaratıyorsunuz karakterinizin karakterini?..

Kaderlerine mi terk ediyorsunuz benim gibi, yoksa baştan "Bu karakterim herkesi irrite edebilme kabiliyetine sahip, sinir bozucu bir karakter olsun" "Bu karakterim herkese iyilik yapsın, hiç de karşılık beklemesin" gibi bir takım bağlayıcı prensiplerle mi yaratıyorsunuz onları?..

Kısmen öyle, kısmen böyle.
Yani şöyle...
Bazılarına doğuştan huy verdiğim oluyor, (Hatta birine doğuştan fiziksel kusur verdim, kendinden çok etrafına zararı dokunacaktı da, Cantr göçtü kurtuldu millet) ama bu huylar olaylara göre şekillenmeye, ortadan kalkmaya, değişmeye vs. namzet (Bildiğimiz, 20 yaşında gözlerini açan karakter sorunsalı).

Masada toplanıp RPG oyunlarında oynamış olduğum gibi yapmadım bu sefer ben. O oyunlarda önceden hazır olurdu karakterim. Psikolojik sorunul, kompleksli kötü bir büyücü mü? (En favori karakterimdi ) yoksa onurlu bir şövalye mi olacak belli olurdu. Cantr dünyası hakkında pek fazla bilgim olmadığı için buradaki karakterimin (Ki bir tane var) nasıl bir kişiliği olacağı konusunu pek fazla iredelemedim. Şu anda masanın üzerinde duran bir oyun hamuru gibi. Cantr içindeki kişilerle yaşayacağı şeyler şekillendirecek onu. Böylesi oldukça eğlenceli gözüktü bana. Tabi kafamda bir iki fikir yok değil .

Şahsen ben de katılmaktayım. Olayların karakterimi şekillendirmesi daha güzel oluyor. Bazen de şekillenemiyor amaçsızsa sürükleniyor olsun o da oyunun bir parçası sonuçta. Yabancı karakterlerimde çekiyorum bu derdi daha çok. Az oyunculu çok gelişmemiş bir bölge olmanın da getirdiği bir şey sanırım burada daha fazla hareket oluyor beni çeken.

Gayet hafizasini kaybetmis, nereye düstüm lan ben modunda karakterim. Kendisi de tanimiyor kendini. Belki ben taniyorumdur ama bilmiyorum henüz (ne dedim ben!?)

Ben karakterlerimde kendi kişilik özelliklerimi, nedense de özellikle de sevmediğim kişilik özelliklerimi tek tek ya da bir grup halinde uygulamaktan / görmekten ayrı bir zevk alıyorum.

Tabi tamamen bu şekilde çizmiyorum kişiliklerini. %20 benden genetik, %20 benden oyun olsun diye, %60 çevre diyelim.

Karakter yaşlandıkça çevrenin payı artıyor da.